ADDIE ÖĞRETİM MODELİ

Merhaba arkadaşlar. Bu yayınımda öğretim modellerinden "ADDIE" öğretim modelini inceleyeceğiz.

ADDIE Tasarım Modeli nedir?

ADDIE tasarım modeli, eğitsel bir materyalin planlanmasından oluşturulmasına, oluşturulmasından uygulanmasına ve son olarak değerlendirilmesine kadar, içerisine aynı zamanda öğreneni, öğreteni ve hatta dış etkenleri de alan bir öğretim tasarımı modelidir. ADDIE ismi, modelin içerdiği basamaklardan gelmektedir. Bu basamaklarda yazılan raporlar, uygulanan anketler ve söyleşiler tasarlanacak olan dersin güvenilir veriler üzerine inşaa edilmesini sağlamakla birlikte; tasarımcıya bir kaynak oluşturmaktadır.

nalysis ( Analiz )
D esign (Tasarım)
D evelopment (Geliştirme)
I mplementation (Uygulama)
E valuation (Değerlendirm





Eğitim modeli öğrenen merkezli olduğu için yukarıdaki her süreç öğrenme sonuçlarına göre tasarlanır ve aslında bu sonuçlar da ihtiyaç analizinden gelir.

Bu aşamalar çoğu zaman iç içe geçer ve her biri birbiriyle ilişkilidir. Bu bağlamda ADDIE modeli etkili eğitimler tasarlamak için esnek bir yol haritası görevi görür.

ANALİZ

Analiz aşamasında ihtiyaç analizi yapılarak, mevcut öğretim problemleri, öğrenenlerin beklentileri, varolan bilgileri , mevcut beceri ve yeterlilikleri, öğrenme ortamı, öğretim amaçları ve hedefleri belirlenir. Bunlar belirlenirken aşağıdaki sorular irdelenebilir. Tabii ki bu sorular değişebilir veya bu soruların yenileri oluşturulabilir.


  1. Öğrenenler kimler? ve bu kişilerin karakteristik özellikleri neler?
  2. Bu kişilerin sahip olması istenilen yeni davranış kalıpları neler?
  3. Öğrenmeyi engelleyen etmenler var mı? Varsa bunlar nelerdir?
  4. Yetişkin öğrenme modelleri neler? Hangileri kullanılabilir?
  5. Bu eğitim sürecinin zaman kısıtlaması var mı? Varsa nedir?
  6. Eğitim alacak kişilerin görev tanımları nelerdir?
  7. İş analizi nasıldır?
  8. Performans sistemi nasıldır ve kriterleri nelerdir ?

TASARIM

Analizi tamamlanan öğretim tasarımında bir sonraki aşama tasarım aşamasıdır. Bu aşamada öğretimin tasarımı planlanır ve ilk tasarımlar yapılır. Bu aşamada hazırlanan tasarımlar ve tasarımda kullanılacak unsurlar, analiz aşamasında elde edilen ihtiyaç verilerini karşılayacak şekilde olmalıdır. Tasarım aşaması da öğrenme hedefleri, ölçme araçları, alıştırmalar ve etkinlikler, içerik, konu analizi, ders planlama ve materyal seçimi ile ilgilidir. Tasarım aşaması sistematik ve belirli olmalıdır.Bu aşamadaki adımlar:

  1. Bilişsel, duyuşsal ve psikomotor hedef davranışlara göre içeriklerin oluşturulması
  2. Tüm kaynakların incelenmesi (Media, internet, kaynak kitap, uzman kişi, prosedür vb.), hedef davranış ve içerik doğrultusunda öğretim stratejisinin oluşturulması. 
  3. Etkinliklerin ve materyallerin hazırlanması (interaktif veya sınıf)
  4. Ölçme ve değerlendirme araçlarının hazırlanması
  5. Tasarımın küçük gruplarda denenmesi
GELİŞTİRME

Bu aşamada,  tasarımın test edilmesi sonucunda elde edilen veriler (öğrenen yorumları, deneme uygulamasında karşılaşılan problemler ve tüm gözlem sonuçları) kullanılır. Tasarım aşamasında oluşturulan içerik ve konular, etkinlikler, alıştırmalar, zamanlama, sınıf düzeni, materyaller ve ölçme-değerlendirme araçları tekrar gözden geçirilerek gerekli iyileştirme ve düzeltmeler yapılır.

UYGULAMA

Tasarımı biten materyallerin uygulanma sürecidir. Tasarlanan materyaller kullanılırken hem öğrenen hem de öğretim tasarımcısı tarafından incelenir. Materyalin kullanılırlığı, içerikteki eksikleri ya da varsa fazlalıkları, öğrencinin edinmiş olduğu kazanımları gözlemlenir.Uygulama yapılarak sonucunda özellikle aşağıdaki sorular irdelenir;

  1. Ne işe yaradı / ne işe yaramadı?
  2. Neleri değiştirmem gerekiyor? (Eklemeler ve çıkarmalar)
  3. Daha başka hangi etkinlikleri kullanabilirim veya hangi değerlendirmeleri yapabilirim? 
DEĞERLENDİRME

Öğretim tasarımının verimliliği ve etkililiğini ölçmek için oluşturulan bir değerlendirme sürecidir. Değerlendirme iki bölümden oluşur; şekillendirici yada biçimlendirici olarak tanımlanan ADDIE tasarımının her aşamasında gerçekleştirilen ara değerlendirmeler ve diğeri de özet değerlendirme olarak adlandırılan sürecin sonunda gerçekleştirilen ve ADDIE tasarımının bir bütün olarak değerlendirildiği bölümdür.

Son olarak özet niteliği taşıyan bir tablo paylaşmak istiyorum.

Bu yayınımın sonuna geldik. Dilerseniz buraya tıklayarak ADDIE Modeli ile ilgili örnek videoya ulaşabilirsiniz.

KAYNAKÇALAR :

http://seset.ceit.metu.edu.tr/2013/06/addie-ogretim-tasarimi-modeli/
https://ikegitimvegelisim.wordpress.com/2012/02/28/ogretim-sistemi-tasarimi-isd-addie-modeli/
http://hkaraoglu1020.blogspot.com.tr/2013/03/ogretim-tasarmnda-addie-modeli.html
https://www.youtube.com/watch?v=BJZledqyR44
http://guraykaraduman.blogspot.com.tr/2013/03/ogretim-tasarm-ve-addie.html

Bloom Taksonomisi

Merhaba arkadaşlar. Bu yayınımda Bloom Taksonomisi nedir ,
Neden Yenilenmiştir ve Eski Bloom Taksonomisi ile yenisi arasında ne fark vardır onlara bakacağız.

Taksonomi, kısaca canlıların sınıflandırılması ve bu sınıflandırmada kullanılan kural ve prensipler olarak tanımlanıyor.Taksonomi Yunanca taksis (düzenleme) ve nomos (yasa) sözcüklerinden türetilmiştir.

İlk olarak 1956 yılında Chicago Üniversitesi profesörü, Benjamin Bloom’un ‘Eğitsel Hedeflerin Taksonomisi’ olarak açıkladığı çalışma ile uzun yıllar eğitim sisteminde öğrencilerin algı ve öğrenme yapılarını geliştirerek üst düzeye çıkarılmak üzere yararlanılmıştır.

Bloom öncelikle her öğrencinin algı yapısının farklı olduğunu bilerek okul, kurs gibi toplu eğitim verilen yerlerde bu farklılığın etkilerini en aza düşürmek ve bunu çocuk,aile,toplum için faydalı hale getirmek üzere çalışmalara başlamıştır. Bloom modelini oluşturan temel şey; öğrenciye etki eden kişisel algılama farklılıklarını kontrol altında tutarak öğretimin niteliğinin kontrol edilebilmesidir. Bu model ek çaba ve zaman ile her öğrencinin verilmek istenilen bilgiye ulaşmasının mümkün olduğunu göstermektedir. Bunun içinde 3 temel değişken vardır;öğrenci nitelikleri,öğretim hizmetinin niteliği,öğrenme ürünleri.

Bloom taksonomisi de öğrenmenin birden fazla çeşidi olduğunu söyler ve eğitim aktivitelerinin üç alanını şöyle belirler;

1. Bilişsel taksonomi 
2. Duygusal taksonomi 
3. Psikomotor  alan



BİLİŞSEL TAKSONOMİ : 

Öğrenilmiş davranışlardan zihinsel yönü ağır basanların kodlandığı alandır. Bu alan; bilginin edinilmesi ve uygulanması ile ilgilidir. Bireyin zihinsel süreçlerle ilgili olarak okuduğunu anlaması, problem çözmesi, kavram bilgisi gibi özellikleri kapsar. Bireyin zihnindeki kimyasal bilgi kodlamasıyla alakalıdır. Bu alan BLOOM tarafından kodlanmıştır. Bilişsel Taksonomi 6 ana basamağa ayrılmıştır. Bunlar ;




a) Bilgi 
b) Kavrama
c) Uygulama
d) Analiz
e) Sentez
f) Değerlendirme

DUYGUSAL TAKSONOMİ :

Duyuşsal alan insanın duygularını içeren davranışları ifade eder. Daha geniş bir deyişle; insana kazandırılmak istenen duygular, tercihler, değerler, ahlaki kurallar, istek ve arzular, güdüler, yönelimler duyuşsal alanın kapsamına girer. Kişi belli nesne ya da olgulara karşı sürekli ilgi gösterebilir. Onlara karşı kararlı bir tutumu vardır ve değerler sistemi geliştirir.

Duyuşsal alan aşamalı olarak beş ana basamağa ve alt basamaklara ayrılmıştır
Bu basamaklar şunlardır:

a) Alma
b) Tepkide Bulunma
c) Değer Verme
d) Örgütleme
e) Bir Değer ya da Değer Bütünüyle Nitelenmişlik


PSİKOMOTOR ALAN : 

Psikomotor sözcüğünün Türkçe’de “Devimsel, Devinsel, Devinişsel, Devinimsel” gibi Türk bilim adamları tarafından kullanılan değişik ifadelerine rastlamaktayız. Psikomotor Alan duyu organları zihin ve kasların birlikte çalışması sonucu ortaya çıkan davranışları içerir. Psikomotor davranışlar zihin ve kasların ortak çalışması sonucu ortaya çıkan davranışlardır. Yürümek, konuşmak, yazmak gibi günlük hayatımızda sürekli kullandığımız beceriler; dans etmek, gitar çalmak, futbol oynamak gibi uzmanlık gerektiren beceriler de psikomotor becerilerdir.

Eğitimde ise örneğin, ilköğretimin ilk sınıflarında hedef alınan kalem tutma, parmak kaldırarak söz istediğini belli etme, kitabı belli bir uzaklıktan okuma gibi davranışlar psikomotor alanın kapsamı içindedir.


Yeni Bloom Taksonomisi 

Yeni taksonomi, orijinal halindeki mantık üzerine kurulmuştur ve gerçekleştirilen değişimler ise şunlardır:
Orijinal taksonominin oluşturulduğu yıllarda pek bilinmeyen “biliş üstü bilgi” kavramı bilgi basamağına eklenerek, taksonominin tek boyutlu yapısının iki boyutlu hale dönüşmesi sağlanmıştır. Bu, revize edilmiş taksonomideki en önemli değişimdir.

Orijinal taksonomide yer alan “bilgi” basamağı “hatırlama” olarak revize edilip, taksonomi isim formdan fiil forma dönüşmüştür.

Kavrama basamağı anlama, analiz basamağı çözümleme olarak adlandırılmıştır. Uygulama basamağı ise aynı konumunda kalmıştır.

Sentez yapmanın değerlendirme yapmaktan daha zor olacağı fikrinin yaygın olarak kabul edilmesi nedeniyle, sentez basamağının yeri değerlendirme ile yer değiştirmiştir. Ayrıca, üst düzey düşünme süreçlerini daha çok vurgulayan yaratma kavramı en üst basamakta yer almıştır.

Taksonominin Yenilenmesine Neden İhtiyaç Duyuldu? 
Taksonominin ortaya çıkış yılı olan 1956 yılından bugüne her alanda pek çok değişiklik ve yenilik gerçekleşti. Bu değişim ve yeniliklerin “eğitim” kavramını etkilemesi de kaçınılmazdı. Bugün eğitimciler “öğretme ve öğrenmenin” düşünmekten daha fazlasını içerdiği kabul ediyor. Bloom Taksonomisi; üst düzey bilişsel bilgileri tam olarak ifade edememesi, güncel bazı meselelerin taksonomi ile bağdaştırılamaması ve değerlendirme basamağında ortaya çıkan güçlükler gibi nedenlerden ötürü Anderson ve Krathwohl önderliğinde bir çalışma grubu tarafından revize edildi ve günün ihtiyaçlarına cevap veren bir hale getirildi.

Dijital Taksonomi : 
Bloom’un taksonomisi üzerine çalışmalar yapan Andrew Churches ise bu aşamaları günümüze uyarlayarak taksonomiye uygun eğitsel uygulamaları bir araya getirmiştir. Bunlara ise Bloom’un Dijital Taksonomisi adını vermektedir.









Bilgi,

Book Creator
Tellagami
PicCollage
Animoto Video Maker
WeVideo

Kavrama,

Diigo
Evernote
SimpleMind
Easy Voice Recorder
Easy Portfolio

Uygulama,

Explain Everything
Google Slides
Prezi
Magisto Video Editor & Maker

Analiz ,

Google Drive
ColorNote Notepad
Skitch
EverClip

Sentez ,

Edmodo
Weebly
Explain Everything
Lecture Notes

Değelendirme,

Google Keep
Wunderlist
Google Drive
Diigo
Audio Note


Bloom Taksonomisini gelin Matrix Filminden örnekle açıklayalım ;

Buraya tıklayarak videoya ulaşabilirsiniz.

Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim. Bir dahaki yayınımda görüşmek üzere. 


Kaynakçalar : 
http://www.bilgiustam.com/bloom-taksonomisi-nedir/
http://www.webdersanesi.com/dersler/egitimde-program-gelistirme/hedeflerin-asamali-siniflandirilmasi---bloom-taksonomisi/282
http://www.bekirhoca.com/ogretmen/uzman/program.asp
http://blog.enocta.com/2013/04/05/ogrenmede-yeni-boyut-yeni-bloom-taksonomisi/

Kavram Türleri

Merhaba arkadaşlar. Bu yayınımızda "kavram nedir ? " "kavram türleri nelerdir ? " konularına göz atacağız. İlk önce Kavram ne demekmiş buna bakalım. 

Kavram :   Kavram, bir nesnenin zihindeki tasarımıdır. Bu bir yönüyle nesneye, diğer yönüyle anlama ifade eder. Kavramın dildeki karşılığına terim denir. Kavramlar yoluyla düşünür, düşündüğümüzü dil yoluyla aktarırız.


Kavram Türleri Nelerdir ?

a) Soyut Kavramlar ve Somut Kavramlar : 

 Duyu organları ile algılanabilen her şey somuttur. Duyularla algılanamayan, sadece somut kavrama atfedilen özelliklerden somutlanarak elde edilen kavramlar soyut kavramlardır. Mesela somut kavramlar nesnel dünyada varlıklara karşılık gelir. Örneğin “insan”, duyu organlarıyla algılanan somut bir kavramdır. Ama insana özgü birtakım niteliklerden ayıklanarak “insanlık” diye ortaya çıkan kavram, somut olarak yoktur ve soyut kavram olarak nitelendirilir.

b) Nesnel ve İlişkisel Kavramlar :
İnsanların kendi çevresinde bulunan fiziksel varlık ya da nesneleri sınıflandırmada kullanılan kavrama Nesnel Kavramlar denir.
Nesnel kavramlar arası ilişkiyi betimlemede kullanılan ve çoğunlukla sözel bilgilerden oluşan önermelere İlişkisel Kavram adı verilir.


c) Üst , Alt ve Bağlantılı Kavramlar :
Kavram yapılandırması içinde en tepede olan ve en geniş kapsamlılığı gösteren kavrama Üst Kavram adı verilir.

Üst kavramların özel bir bölümünü oluşturan bir alt düzey kavramlara ise Alt Kavram adı verilir.

d)Kendiliğinden ve Kendiliğinden Olmayan Kavramlar :
Kavramları oluşumlarına göre 2 farklı gruba ayıran Piaget ; çocukların düşünme özelliklerini doğrudan yansıtan kavramlara Kendiliğinden Olan Kavramlar adını vermiştir.

Çocukların , çevresi tarafından istenilen doğrultuda sergilediği düşünme biçimini gösteren kavramlara ise Kendiliğinden Olmayan Kavramlar adını vermiştir.


e)Günlük ve Bilimsel Kavramlar :
Kavramların oluşumunu doğal ve eğitsel olarak gruplandıran Vygotsky kavramları günlük ve bilimsel olarak ikiye ayırmıştır.

Günlük kavramlar : Günlük bağlamda gelişen ve etkileşimler sonucu oluşan kavramlardır. 

Bilimsel Kavramlar : Belirli bir bilim dalıyla ilişkili olarak okulda öğretilir. 


Bir sonraki yayınımda görüşmek üzere. 


Kaynakça : 
http://ogta.net/lesson/strateji-sunum
http://slideplayer.biz.tr/slide/2701458/


Öğrenme Stilleri


Öğrenme stilleri, her bir öğrencinin yeni ve zor bilgiyi öğrenmeye hazırlanırken, öğrenirken ve hatırlarken farklı ve kendine özgü yollar kullanmasıdır.
1.Görsel Öğrenme:
·         Genellikle düzenli ve titizdir. Karışıklık ve dağınıklıktan rahatsız olurlar.
·         Araç gereçlerin yeri bellidir ve bunların yeri değiştirilmez.
·         Çantaları, dolapları her zaman düzenlidir.
·         Dağınık ortamlarda çalışamazlar.
·         Yazmayı sevmeseler de defterlerini temiz ve itinalı kullanırlar.
·         Diğer öğrencilere göre örnek gösterilirler.
·         Düz anlatım dediğimiz öğretim yönteminden yeterince yararlanamazlar.
·         Dersi anlamaları için görsel malzemeler kullanılmalıdır. (Harita, poster , şema, grafik gibi..) Öğrendiklerini gözlerinin önüne getirerek hatırlamaya çalışırlar.
GÖRSEL ÖĞRENCİ
·         Okulda tertipli ve düzenlidir.
·         Kullanılmış ve yıpratılmış kitapları hiç sevmezler.
·         Çok hareketli olmadıklarından sınıfta fazla sorun çıkarmazlar.
·         Öğretmeni gözleriyle takip ederler.
·         Öğretmenin kıyafetinin düzenli olması onlar için önemlidir.
·         Okul kıyafetleri düzenlidir, yakası bir tarafa, kravatı bir tarafa kaymaz.
·         Ödevlerini itina ile yaparlar.
·         Sözlü talimatları takip etmekte zorlanırlar.
·         Talimatların sistemli ve basamaklı olması onları rahatlatır.
·         Kurallara uymak ve disiplinli olmak en büyük özellikleridir.
·         Karmaşık ve ne olacağı belli olmayan işlerde huzursuz olurlar.
·         Uzak geleceğe ait planlar yaparlar. Plansızlık onlar için huzursuzluk demektir.
·         Gördükleri şeyleri görüntü olarak belleğe aktarırlar ve görüntülü olarak hatırlarlar.
·         Okudukları metindeki yazım, noktalama ve diğer dilbilgisi kurallarına duyarlıdırlar ve hataları çabuk fark ederler.
·         En hızlı ve başarılı okuyan gruptur. Fakat işitsel özellikler taşımazlarsa, ahenkli ve güzel okuma konusunda başarılı olamazlar.
2.İşitsel Öğrenme:
·         İşitsel çocukları tespit edebilmek için çocukluk aşamasına gelmesi beklenmelidir.
·         Diğer gruplardakine göre daha konuşkandır.
·         Oyunlarını kendi başlarına bile oynuyor olsalar sanki yanlarında birileri varmış gibi
·         konuşarak oynarlar.
·         Yaşlarına göre daha kapsamlı cümleler kurarlar, kelime dağarcıkları geniştir.
·         Konuşmalarında bir ahenk ve melodi vardır.


İŞİTSEL ÖĞRENCİ
·         Derste kendi kendilerine de olsa konuşurlar ve bu sebeple öğretmen tarafından uyarılırlar.
·         Sessiz okumakta zorluk çekerler, kulaklarının duymadıklarını anlamakta zorlanırlar.
·         Konuşmaları, jest ve mimikleri taklit edebilirler.
·         Sınıf içerisinde sesten çok rahatsız olur. Konsantre olabilmeleri için hiçbir sesin
·         olmamasını isterler.
·         İşitseller düşünürken de düşündüklerini sesli hale getirirler.
·         En iyi işiterek öğrenirler.
·         Yabancı dil öğrenmeye yatkındırlar.
·         Konuşma ve dinleme becerileri çok iyidir. Okuma ve yazma becerilerinde zorlanırlar.
·         Bulundukları yörenin şivesini ve öğretmenin telaffuzunu hemen kaparlar.
·         Konuşarak öğrenirler.
·         Şarkıları baştan sona sadece dinleyerek öğrenebilir.
3.Kinestetik Öğrenme:
·         Bebekliklerinde bile sürekli hareket isterler.
·         Dokunulmaktan nefret ederler lakin dokunmayı severler.
·         Düşme, itme, çekme, çarpışma son derece doğal davranışlarıdır.
·         Evin dışında oynuyorlarsa taşlar, topraklar, kayalar, ağaçlar ile sarmaş dolaştırlar.
·         Temiz kıyafetlerle evden çıkarlar, döndüklerin de gömlekleri sökülmüş pantolon ve etekleri yırtılmış, düğmeleri kopmuş, dizleri sıyrılmış, üstleri toz toprak içinde geri dönerler.
·         Görsel kişiler bu tür insanlara tahammül edemezler.
·         Görseller görüntü belleği, işitseller ses belleği, kinestetikler kas belleği kullanırlar.
·         Eşyalarının karışık olmasından hiç rahatsız olmazlar.
·         Tertipli olmak için çaba göstermezler.

KİNESTETİK ÖĞRENCİ
·         Okul hayatında zorlanırlar.
·         Oturdukları yerde uzun süre oturamazlar.
·         Görsel öğretmen kinestetik öğrenciyle daha çok sorun yaşar. Öğrenciyi yaramazlıkla suçlar.
·         Parmak kaldırmak, öğretmenin kendisini görmesini beklemek zaman kaybıdır. O derhal harekete geçer. Öğretmenin ”Tahtayı kim silecek?” demesi fırlaması için yeterlidir.
·         Kinestetik öğrenci görsel ve işitsel mesajları algılamakta zorlanır. Ancak yaparak
·         algılarlar.
·         Mesajın anlaşılması için bedensel temas kurmalısınız.(Omuzuna el koyma gibi..)
·         Onların da size dokunmasına izin verin.
·         Koridorlarda düşen çocukların üzerine atlayanlar kinestetiklerdir.
·         Kinestetik öğrenciler kondisyon bisikletinde kitap okuduklarında daha iyi anlarlar.
·         El şakası yaparlar, konuşurken el ve kollarını bol bol kullanırlar.
·         Dokunsallar daha çok ellerini kullanarak öğrenirler.
·         Sudan bahanelerle öğretmenden kalkmak için izin isterler, 5 ya da 10 dakika sonra başka bir izin için parmaklarını yeniden kaldırırlar. Öğretmen bu öğrencilere izin vermese de bu öğrenciler yerlerinden kalkacaklardır.

1-3.Sınıflarda kinestetik özellikler fazladır,4-7.sınıflarda işitsel özellikler,8-12.
Sınıflar da görsel özellikler güçlenmektedir.


Kaynaklar:
https://www.msxlabs.org/forum/egitim-bilimleri/206502-ogrenme-stilleri.html
http://www.duslersokagi.com/kampus/t18373-ogrenme-stilleri---gorsel-isitsel-kinestetik.html

http://www.turkhackteam.org/ogretmenler-ve-adaylar/1000176-ogrenme-stilleri-ogrenme-stilleri-nelerdir.html#

Anlamlı Kodlama Nedir ?

Merhaba arkadaşlar. Bu yayınımızda anlamlı kodlama nedir ve öğrenmeye ne gibi bir katkısı vardır onu inceleyeceğiz. İlk önce anlamlı kodlamanın tanımını yapalım.


Anlamlı Kodlama : Uzun süreli bellekte var olan bilgi ile kısa süreli bellekteki bilginin eşleştirilerek bilginin bellek sistemine yerleştirilmesidir.

Yeni bilgi ile önceki bilginin ilişkilendirilerek uzun süreli belleğe aktarılması işlemidir.



Anlamlı kodlamaya örnek vermek gerekirse ; hepimiz kimya dersinde H2SO4 (sülfürik asit )'i Hasan 2 Salak Osman 4 diye kodlamışızdır ve bu kodlama uzun zaman geçse de hala aklımızın bir kenarında yer ediyor. 


Kendimden örnek verecek olursam, ilkokulda İngilizce dersinde alfabeyi şarkı tarzında kodlamıştım ve hala İngilizce alfabeyi şarkı biçiminde söylüyorum. 


Şimdi ise Anlamlı Kodlamanın öğrenme üzerindeki etkisine bakalım.


Anlamlı kodlama, öğrenme üzerinde çok büyük bir yere sahiptir. Yukarıda da bahsettiğim gibi kodlamanın mantıklı yada mantıksız olmasının bir önemi yok. Bir şekilde bilgi ile o bilgiyi bize hatırlatacak resim , mani , şarkı gibi farklı şekillerde anlamlandırdıysak , bilgiyi geri çağırma kısmında da bu şekilde hatırlamamız daha kolay olur. 


Anlamlı kodlamanın faydaları :


  1. Bilgiyi kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe aktarma süresini kısaltır.
  2. Bilgiyi kısa süreli (çalışan) belleğe çağırma süresini kısaltır.
  3. Bilgiyi hatırlamayı kolaylaştırır.
Elimden geldiği kadarıyla size Anlamlı kodlama ve yararlarından bahsettim. Bir dahaki yayınımda görüşmek üzere. Vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkürler.


Kaynakça: http://egitimbilimlerinotlari.com/tag/kodlama/


İnfografiklerin İncelenmesi


Merhaba arkadaşlar. Bu yayınımda konu açısından birbirinden farklı iki infografiği inceleyeceğiz.

Yukarda gördüğünüz infografik , yanardağlarla ilgili hazırlanmıştır. Başlık açısından oldukça dikkat çekicidir. Ara başlıklar ise arka plan ile uyumlu ve oldukça dikkat çekici.

Bilgi organizasyonu kısmına gelecek olursak süreklilik, sistematik ve gruplama açısından oldukça başarılı bir infografik tasarımı olmuş.

Bilgi niteliği kısmında ise benim gözüme çarpan bir eksik örnekleme olmuş. Açıklama, önemli bilgi ve anahtar kavramları gerekli şekilde kitleye ulaştırmış.

Son olarak ise infografiğin tasarımcısı ve kaynakçaları yazılmıştır. Bunları birleştirdiğimizde ise neredeyse hatasız bir infografik olduğunu görebiliriz.



Bu infografikte ise ördekler anlatılmıştır. Başlık biraz küçük kalmış olsa da görülebilmesi o kadar zor değil.

Ortada büyük bir ördek resmi ile vücudunun bölümleri tanıtılmıştır. Bu ördeklerin iki farklı türü olduğunu söyleyen bir ara başlık mevcut. "2" sayısı ile dikkat çekilmeye çalışılmış bence yeterli olmuş.

Bilgi organizasyonu kısmında ise oldukça başarılı olduğunu görüyoruz. Görseller metinlerle uyumlu ve infografiğin tamamına baktığımızda bütünlüğü bozan bir görsel kullanılmamış.

Bilgi niteliği kısmına baktığımızda istenilen bilgiler güzel bir biçimde okuyucu kitleye ulaştırılmış. İnfografiğin tasarımcısı da bulunuyor. Bu konuda da eksikleri yok .


İki infografiğide belirli kriterler çerçevesinde inceledik. Yapılan infografikler ciddi anlamda kriterleri sağlayan ve gerekli bilgiyi okuyucu kitleye güzel biçimde aktaran infografikler. Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim .






























Prezi Sunum Programının Anlatımı